“Amerika’daki En Ünlü Seyahat Rotaları: Büyüleyici manzaralar, unutulmaz anlar!”
Batıdan doğuya yaklaşık 3 bin mil yani 4.828,032 kilometrelik bir alana sahip olan ABD; gezginlerin, otostopçuların, arabayla kilometrelerce yolculuk yapmayı seven insanların hayallerini süsleyen birbirinden benzersiz seyahat rotalarına sahip. Kaktüslerle bezenmiş çöllerden, korunmuş ormanlarla çevrili engebeli dağlık arazilere kadar, Amerika’nın sürekli değişen manzarası, ülkeyi dünyanın en iyilerinden biri haline getiriyor.
Amerika’daki Seyahat Rotaları
Amerika’da her türlü zevke hitap eden görülmeye değer birçok rota var. Pencereler açıkken Pasifik’e bakan uçurum kenarlarında direksiyon sallamak, tarihi Oregon Yolu’nu bilgisayar yerine arabada mı gezmek çok zevkli olmaz mı? Route 66 boyunca geçen yolun keyfini çıkarmak, Pacific Coast Hwy’de muhteşem gün batımlarına hayran olmak veya Appalachian Dağları’nda ya da kayalık Massachusetts kıyı şeridinde muhteşem manzarayı seyretmeyi kim istemez ki?Amerika, akıllara durgunluk veren manzaraların keyfini çıkarmanıza saplayan tüm rotalarıyla gurur duyuyor.
Amerika’nın en ikoniği: Route 66
Route 66’yı ile başlamasak olmazdı. Çünkü Route 66, ikonik “Mother Road”, 1926 yılında kuruldu ve ABD Otoyol Sisteminin Chicago şehir merkezinden başlayıp ülke genelinde Santa Monica iskelesine kadar uzanan orijinal rotalarından biri. Tarihi otoyol tam sekiz eyaletten geçiyor ve yaklaşık 2.500 mil uzunluğunda. Aynı zamanda “Büyük Buhran” sırasında ülkenin ilk otoyollarından biri olarak kullanıldı. En parlak döneminden on yıllar sonra, Chicago’dan Santa Monica, California’ya giden tüm rota hala eski moteller, ilginç yol kenarındaki turistik yerler, hediyelik eşya dükkanları ve retro krom lokantalarıyla dolu.
Tüm ünlü Amerikan otoyolları arasında Route 66, açık ara en ikonik olanı. Yolla aynı adı taşıyan ve Bobby Troup’un sözlerini yazıp bestelediği şarkı, aralarında Nat King Cole Trio, Perry Como, Chuck Berry ve The Rolling Stones’un da bulunduğu birçok şarkıcı ve grup tarafından seslendirilmişti. Two-Lane Blacktop gibi varoluşçu kült filmlerden Disney/Pixar’ın Cars’ı gibi animasyon filmlerine kadar sayısız filme ve televizyon dizisine de konu oldu. Bugün, harika restoranlar, müzeler, arabalı sinema salonları, vahşi yaşam vb. gibi yol üzerindeki birçok simge yapı nedeniyle buradaki sürüş çok keyifli.
Harika neon tabelalar, nereden çıktığını anlamadığınız paslı kamyon durakları veya kitschy Americana’yı arıyorsanız, Nat King Cole Trio’nun şarkısında söylediğini yapın ve “get your kicks on Route 66”.
Etkileyeci manzaralar arasında yolculuk: Pacific Coast Highway
Hiçbir yol, Pasifik Sahili Otoyolu gibi Kaliforniya’nın kıyı güzelliğini gözlerinizin önüne seremez. Alternatif olarak Otoyol 1 olarak da bilinen PCH, kuzey Kaliforniya’dan San Diego’ya kadar uzanır. Esas olarak Kaliforniya kıyı şeridinin sarp kayalıkları boyunca uzanır, aynı zamanda yol boyunca Redwood ormanlarından da geçer. Gördüğünüz gibi, manzaralar kesinlikle muhteşem eğer hava güzelse arabanızın üstünü açıp rüzgarı hissederek yolculuğunuzu tamamlayabilirsiniz.
Rota, Mendocino County’deki Leggett ile Pasifik Okyanusu boyunca Orange County’deki Dana Point arasında 650 milden fazla uzanıyor. Neredeyse her zaman güneşli olan yolun her mili, göz kamaştıran başka bir manzaraya sahiptir. Ayrıca Golden Gate Köprüsü, Mendocino Headlands, Malibu, Big Sur ve San Luis Obispo gibi eyaletin en ikonik manzaralarını gezmek için harika bir yoldur. Daha da iyisi, sürücüyü kuzeye Redwood Ormanı’na kadar uzatırsanız keyfinize keyif katabilirsiniz.
Bu gösterişli sürüş, yakın zamanda Big Little Lies çekimlerinden sonra ün kazanmış olabilir, ancak yıllardır bilgili sürücüler için sevilen bir rotalardan biridir. Bu Kaliforniya sahil klasiği mide bulandırıcı ve tehlikeli dönüşlerle dolu, ancak yol boyunca birinci sınıf manzaralar için hepsine değer. Hazırlıklı olun: Bazı uzantılar, tek bir wc molası veya benzin istasyonu olmadan 40 mil sürebilir. Yolculuk boyunca Hearst Kalesi gibi tarihi yerler ile karşılaşacak ve nefes kesici okyanus manzaralarıyla dolup taşacaksınız. Ayrıca Los Angeles, San Diego ve San Francisco gibi eyaletin bazı büyük şehirlerinde de durabilirsiniz.
Kültürel ve doğal çeşitlilik: Great River Road
Muhteşem bir nehir manzarasına sahip bir başka uzun otoyol olan Great River Road, Mississippi’nin kenarı boyunca 3.000 mil boyunca uzanır ve nehir kenarı için kıyı şeridi ticareti yapılan yer olarak kullanılır. On eyaletten oluşan bölge, Minnesota’daki Itasca Gölü’nden başlayıp Louisiana’daki Meksika Körfezi’ne kadar uzanan kültürel ve doğal çeşitlilik açısından zengindir.
Yaşlı Adam Nehri, Suların Babası, “bir ulusun gövdesi” Big Muddy: Takma ismi her ne olursa olsun, güçlü Mississippi Nehri, Amerikan manzarasında efsanevi bir figürdür. Kuzey Minnesota’dan Meksika Körfezi’ne uzanan nefes kesici sürüş 10 eyaleti kapsıyor ve tamamlanması yaklaşık 10 gün sürüyor. Aynı zamanda yol boyunca çeşitli doğal, kültürel, tarihi ve rekreasyon alanları ile ünlüdür.
Amerika’ya kültürel ayrımlar (Kuzey/Güney, kentsel/kır, Baptist/bohem) üzerinden bir göz atmak isterseniz Great River Road’da bir yolculuğa çıkmalısınız. Adına rağmen, Great River Road tek bir otoyol değil, Mississippi Nehri’ni 10 farklı eyaletten geçerken takip eden bir dizi bağlantılı federal, eyalet ve ilçe yolunu kapsar. Nerede olursanız olun değişmeyen tek şey, yolu gösteren yeşil çark işaretidir. Şirin küçük kasabalar, pitoresk nehir manzaraları, sürekli değişen doğal bir manzara ve kültürel açıdan zengin bir güzergah sizi bekler. 1900’lerin tarihi bir Illinois kasabası olan Galena’ya mutlaka uğramalısınız.
En güzel panoramik manzara: Blue Ridge Parkway
Yavaş ve sakin fakat efsanevi bir sürüşe mısınız? Öyleyse, hız sınırının 45mph’de olduğu ve ticari araçların kesinlikle yasak olduğu Blue Ridge Parkway sizi bekliyor. Virginia ve Kuzey Carolina’nın Appalachian Dağları’ndan geçen 469 millik rota, Shenandoah ve Great Smoky Mountains milli parklarını birbirine bağlıyor. En güzel doğa manzarasını yakalamak için yeşilliklerin parlak kırmızı, kumral ve altın yaprakların görüntüsüne sahip olduğu sonbaharda mutlaka orada olun. Diğerlerinden çok daha kısa olmakla birlikte, Blue Ridge Parkway, yemyeşil orman arazilerinden, çiçek açan çayırlardan geçer ve Amerika’daki herhangi bir yolun en güzel panoramik manzarasına sahip olabilir.
Virginia ve Kuzey Karolina’nın güneyindeki Appalachian Dağları’nı geçen bu 469 millik karayolunda yolculuğu bozacak tek bir trafik ışığı yok. Virginia’daki yaklaşık 217 mil boyunca, muhteşem gün batımlarını izleyebilir, vahşi yaşamı tarayabilir ve uçsuz bucaksız vahşi doğaya bakarken şimdiki zamanın tüm hissini kaybedebilirsiniz. Yürüyüşler, sizi göl kenarındaki kolay patikalardan zorlu mücadelelere ve kartal yuvası yüksekliklerine kadar doğanın derinliklerine götürebilir. Kamp yapın veya geceyi orman evlerinde geçirin. Seyahatiniz sırasında unutulmaz bir manzara yaşamak istiyorsanız, Büyük Smoky Dağları size bu keyfi verebilir. Blue Ridge Parkway güzel dağlardan ve Ashville, NC gibi eklektik şehirlerden geçer, böylece her zaman burada durabilir ve restoranlara, mağazalara, galerilere veya Biltmore Estate’e göz atarak kaliteli zaman geçirebilirsiniz.
75. yıldönümünü kutlayan Parkway, New Deal’in Büyük Buhran sırasında işsizlere iş sağlama planının bir parçasıydı. 1983 yılında tamamlanan Blue Ridge Parkway, şimdi bölgenin doğal güzelliğini deneyimlemek için olağanüstü bir rota macerası sunuyor.
Gülümseyin Hawaii’desiniz: The Road to Hana
Hawaii en çok yemyeşil orman manzarası ve sahil yoluyla tanınır, ancak Amerika’nın 50. eyaleti aynı zamanda ABD’deki en iyi karayolu gezilerinden biri de yine bu yol üstündedir. Hana Yolu, Hawaii’nin tartışmasız en popüler doğal rotasıdır ve bunun iyi bir nedeni vardır. Sahil yolu, ülkenin en nefes kesici eyaletlerinden birinde en nefes kesici manzaralardan bazılarını geçiyor. 60 milden daha kısa bir mesafede 59 köprüyü geçip ve ‘Ohe’o Gulch (Yedi Kutsal Havuz), Hana Lava Tüpü, Haleakala Ulusal Parkı ve Ho’okipa’daki (Maui’nin en iyilerinden biri) gözetleme noktası dahil olmak üzere Maui’nin en ünlü noktalarından bazılarını görme fırsatınız olacak. Hava güzel olduğu ve kalabalığın önemli ölçüde azaldığı için Kasım ayı bu yolculuk için idealdir hatta yolun tamamen size ait olduğunu bile hissedebilirsiniz.
Hana Yolu, Maui’nin güzel bir bölgesinden geçen harika bir sürüşten daha fazlasıdır. Çoğu ziyaretçi, fotoğraflanacak birçok manzarası olduğu için bu rotayı tercih eder ama size tavsiyemiz, büyük pencereli bir araç, deneyimli bir yerel rehber ile bir tur yapmanızı ve sadece güvenli, yasal, epik noktalara gitmeniz. Hana’yı gerçekten deneyimlemek için bölgenin tarihi ve efsaneleri hakkında daha fazla bilgi sahibi olmanıza yardımcı olur. Tanrıların izlerini bıraktığı ve tarihi savaşların yapıldığı her nokta ile ilgili efsanevi hikayeler olduğunu öğrenebilirsiniz.
Cennetten geçen bu yolculuk, 60 millik ağızları açık bırakan dönüşler sırasında Kahului’yi Hana’ya bağlar. Çoğu, yolculuğu yaklaşık üç saatte tamamlayabilir, ancak gün ortası yoğun trafik, seyahat süresini ciddi şekilde uzatabilir. Yol boyunca, sallanan mango ağaçlarına, çarpıcı falezler ve güneşin altından keyif çıkaran fok kolonilerine dikkat edin.
Ezgotik bir sürüş deneyimi: The Overseas Highway
Overseas Highway, doğal sürüşü bir sonraki seviyeye taşıyor; Florida anakarasından pırıl pırıl tropik sular üzerinden Key West’e uzanan bu yol, adaya gitmeyi çok daha kolay hale getiriyor. Bir zamanlar eski bir demiryolu olan otoyol, şimdi mercan resifleri, sallanan palmiye ağaçları, savana benzeri flora ve fauna, su kenarındaki mangrovlar ve renkli gün batımları ile çevrili ABD’deki en egzotik sürüşlerden biri olarak kabul ediliyor. Yol boyunca herhangi bir adada durabilir ya da Miami’den Key West’e 113 millik yolculuğun tamamının dört saat süreceği bir deneyim yaşayabilirsiniz.
Aslen 1928’de inşa edilen ve 1980’lerde yeniden inşa edilen kesintisiz yol, KeyLargo’yuKey West’e bağlıyor. Miami’den Key West’e göre nispeten kısa, 150 millik sürüş, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki diğer herhangi bir sürüşten daha fazla göz kamaştırıcı tropikal manzarayı tek bir yolculukta yaşatıyor. Uçtan uca dört saatten az sürse de sürüşü başlı başına bir tatil haline getirmek için yeterince inanılmaz kumsallar, okyanus kıyısında kamp alanları ve birinci sınıf şnorkelle yüzme ve dalış noktaları var.
Araba sürdüğünüzü hayal edin ve etrafta görebileceğiniz tek şey masmavi okyanus. Florida anakarasından Key West’e bu yoldan gidebilir ve Atlantik Okyanusu’nun güzel sularında büyülenebilirsiniz. Okyanusu geçmek için kullanılan 42 köprü ile hayatınızdaki en heyecan verici deneyimlerden birini yaşayabilirsiniz.
Sürekli değişen manzara: ScenicByway 12
Highway 12, Utah’ın çam ağaçları ve huzurlu bir ortam sağlayan kırmızı kumtaşı kayalıklarla çevrili en ünlü manzaralı yan yoludur. 1914’te “orman yolu” olarak inşa edilen Highway 12, 1985’te Boulder Dağı’ndan yeni bir asfalt yol olana kadar engebeli arazi olarak biliniyordu. 1900’lerin başlarındaki ilk yapımından bu yana, Bryce Kanyonu’ndan başlayarak birçok başka yeniden yapılanma ve genişletme çalışmaları yapılan yol şimdi Dixie Ulusal Ormanı’ndan Capitol Reef Ulusal Parkı’na gidiyor. Kayalık dağ yamacını incelerken Red Rock bölgesinin doğal güzelliğini gördüğünüzden emin olun. Bir avuç küçük, eklektik kasabanın dışında, yol boyunca birkaç geleneksel hizmet veya medeniyet belirtisi var. Yolda sınırlı sayıda giriş noktası olduğundan, gezinmek için biraz planlama, ayrıntılı bir harita ve biraz da maceraperest bir ruh gerekiyor.
UT-12’de sürdüğünüzde, deneyimin güzelliğinin çoğunlukla yolda keyif alacağınız panoramik manzara olduğunu keşfedeceksiniz. Manzara sürekli değişiyor! Parlak yeşil ormanlarla çevrili yüksek kırmızı kaya kanyonlarından geçeceksiniz, garip kaya oluşumları ve beyaz ve gri kayalardan oluşan el değmemiş geniş bozkırlar göreceksiniz. Zıt renkler kilometreden kilometreye değişiyor ve daha önce hiç görmediğiniz renk kombinasyonları ile karşılaşabilirsiniz.
Arabayı sürerken, aralarında çok sayıda tarihi yer bulunan vadilerin, kanyonların ve yaylaların muhteşem manzaralarından geçeceksiniz. Bu yoldan aşağı inerken, Arkansas’taki en büyük mağara olan Beaver Gölü’ndeki Savaş Kartalı Mağarası girişini ziyaret etme fırsatını kaçırmayın. Tüm rota yaklaşık 124 mil uzunluğunda, tamamen asfalttır ve yıl boyunca açıktır. Ancak kar yağışı ve donma sıcaklıklarının otoyolun bazı bölümlerini daha az güvenli veya geçici olarak geçilmez hale getirebileceğini unutmayın.
Going to the Sun Road
Sun Road’a gitmek, Montana’nın inanılmaz Glacier Ulusal Parkı’ndan geçen tek yoldur. 1932’de tamamlanmasından bu yana, 53 millik rota, her ikisi de haklı olarak Ulusal Tarihi Dönüm Noktası ve Tarihi İnşaat Mühendisliği Dönüm Noktası olarak belirlenmiştir. Dar, iki şeritli yol kısmen tehlikelidir, ancak ülkenin en güzel eyaletlerinden birinin panoramik dağ manzarası onu gitmeye değer kılar. Continental Divide üzerindeki konumu nedeniyle, özellikle kış aylarında hava kasvetli ve tahmin edilemez olabilir. Çoğu yıl, yol Haziran veya Temmuz’a kadar açılmaz ve ziyaretçilere güzelliğini deneyimlemeleri için sadece dört aylık bir süre verir.
Güneşe Giden Yol, Montana’nın Glacier Ulusal Parkı’ndaki Rocky Dağları’ndan geçen manzaralı bir dağ yoludur; Logan Geçidi’nden ve Continental Divide’dan geçen Sun Road, Park’a erişimi olan tek otoyol olup, pitoresk dağ ormanı manzarasına sahip 6.000 fit yüksekliğe ulaşır. İnsanları milli parkları ziyaret etmeye teşvik etmek için 1920’lerde inşa edilen bu yol, 50 mil uzunluğundaki parıldayan göller ve doğal manzaralar ile en nefes kesici manzaralardan bazılarıyla kayalıkların etrafında yılan gibi kıvrılır. Bu da dar, dolambaçlı yolu ülkedeki en heyecan verici sürüş noktalarından biri haline getiriyor.
Kör noktalara dikkat ettiğinizden emin olmalı ve buranın kış aylarında kapalı olduğunu unutmamalısınız. Popülerliği nedeniyle, Güneşe Giden Yol çok kalabalık olabilir. Logan Pass’taki park yeri genellikle 9:30 ile 4:00 saatleri arasında doludur, bu da yolun uzamasına ve park yeri bulmanın zorlaşmasına neden olabilir. Glacier’in hava durumu genellikle oldukça değişkendir. Logan Geçidi’ndeki sıcaklıklar genellikle düşük rakımlardakinden en az on derece daha soğuktur. Kat kat giyinmenizi, güneşten korunmak için bir şapka getirmenizi ve havanın değişmesi durumunda yanınızda yağmurluk bulundurmanız önerilir.
Buzullara yakından bakın: Alaska Anchorage-Valdez Yolu
Bu kısa ama tatlı sürüşte Alaska’nın çarpıcı bölgelerine ilk elden tanık olabilirsiniz. 300 millik rota, Glenn ve Richardson otoyollarını birbirine bağlayarak, birçoğunun adı henüz belirlenmemiş, gök yüksekliğinde çok sayıda zirveye sahip parıldayan buzulları ve dağ sıralarını geçmenize olanak tanır. Bu yedi saatlik sürüşün, Eklutna Köyü’nün renkli Ruh Evleri ve Matanuska Buzulu Manzaralı Zirvesi de dahil olmak üzere Son Sınır’ın doğal harikalarını görmek için her kilometresine değecektir.
Glennallen’den 120 millik yolun başlangıcı, uzaktaki Wrangell Dağları’na yol açan geniş düzlüklerin doğusuna bakıyor. Wrangell-St. Elias Ziyaretçi Merkezi, Glennallen’in 16 mil güneyinde, Richardson Otoyolu üzerinde yer alıyor. Wrangell-St. Elias Ulusal Parkı ve Koruma Alanı, 13.2 milyon dönümlük alanı kapsayan Amerika’nın en büyük Ulusal Parkıdır. Richardson Otoyolu üzerinde, dışarı çıkıp fotoğraf çekebileceğiniz net bir manzaraya sahip birçok nokta vardır.
Valdez’e doğru devam ederken, Chugach Dağları’nın çarpıcı manzaraları ve ara sıra zirveler arasında basamaklı buzullar görebilirsiniz. Alaska’daki en erişilebilir buzullardan biri olan Worthington Buzulu’nu Valdez’in yaklaşık 30 mil kuzeyindeki Worthington Glacier Eyalet Dinlenme Alanı’nda yakından görebilirsiniz. Richardson Otoyolu’nun en etkileyici bölümlerinden biri, Valdez’den yaklaşık 15 mil uzaklıktaki Keystone Kanyonu’dur. Rota, hızlı akan, kireçli mavi Lowe Nehri’ne dökülen şelalelerle noktalanan yüksek kanyon duvarlarından geçer. Bridal Veil Şelaleleri ve Horsetail Şelaleleri dahil olmak üzere şelaleleri fotoğraflayabileceğiniz birkaç nokta var. Başka bir noktada, kanyonda bir demiryolu inşa etme girişimlerinin yapıldığı 1900’lerin başlarından kalma bitmemiş bir demiryolu tünelini keşfedebilirsiniz.
Otoyol, rahat bir his veren pitoresk bir sahil kasabası olan Valdez’de sona eriyor. North Harbour Drive, deniz kenarında bir gezinti için mükemmeldir. Bir yanda buzulların ve dağların baktığı dükkanlar, restoranlar ve tur tesisleri, diğer yanda liman boyunca uzanan bir tahta kaldırım var. Valdez’de çok sayıda Karavan Parkı, kamp alanı, otel, restoran ve aktivite dahil olmak üzere birçok olanak bulabilirsiniz.
Yağmur ormanlarında yürüyüş: Olympic Peninsula
Olimpik Ulusal Park ve Orman ile yemyeşil Hoh Yağmur Ormanı’na götüren bu doğal yol gezisinde Washington’un Olimpiyat Yarımadası’nı keşfedebilirsiniz. Olympic PeninsulaLoop, Washington’un Olimpik Ulusal Parkı’nı çevreleyen bir başka Batı Kıyısı harikasıdır. Kayalarla kaplı Pasifik kıyıları, yemyeşil ılıman yağmur ormanları ve karla kaplı Cascade Sıradağları’nın tümüne tek bir günlük gezi sırasında tanık olunabilir. Bir başka bölgesel spesiyalite olan yerel istiridyeleri ve taze istiridyeleri mutlaka denemenizi öneririz. Yürüyüş yapmak, kamp yapmak ve vahşi yaşamı gözlemlemek için yol boyunca harika noktalar var.
Bu 330 millik (531 Kilometre) döngü yolculuğuna başlamak için Seattle’da başlayın ve 104 numaralı kavşak üzerinden 101 numaralı otoyola bağlanarak Olimpiyat Yarımadası’na doğru yol alın. Saat yönünde veya tersinde sürebilirsiniz, her iki şekilde de muhteşem manzaralarla karşılaşacaksınız. Olimpik sıradağların parıldayan Beyaz Dağ zirveleri, pitoresk kıyı şeritleri, fışkıran şelaleler, küçük kereste kasabaları, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki en güzel gölü olan Crescent Gölü’nü görebilirsiniz. Bu geziyi gerçekten eşsiz bir deneyim haline getirmek için, milli parkın kalbinde yer alan Hoh ve Quinault yağmur ormanlarında bir yürüyüş size çok iyi gelecektir.